BİRLİK VE BERABERLİĞİN ÖNEMİ

Peygamberler bile hep topluluklarla çalıştılar, kendilerine ümmet aradılar.
Tek başlarına kalmamak için insanları sürekli Allah’ın yoluna çağırdılar.
Mucizeler göstererek, yoldaşlarını artırmaya çalıştılar.
Çünkü en iyi, en güzel işler, en hayırlı sonuçlar, hep en iyi topluluklardan meydana gelir.
Hazreti Peygamber: ‘Topluluk rahmettir, ayrılık azap!’ buyurdu.
Eğer herkes bu gerçeğin tam anlamıyla farkında olsaydı, Hazreti Peygamber bunu boş yere tekrar etmezdi. Çünkü Peygamberin şanı faydasız, boş ve abes şeyleri anmaktan yücedir.
Nitekim asırlardan beri bu yüzden olup bitenler, başımıza gelen türlü felaketler, büyük acılar, bela ve musibetler,
Topluluğun, birlik ve beraberliğin rahmet,
Tefrika ve ayrılığın azap olduğu gerçeğini,
Bu açık uyarılara rağmen bile yine de tam olarak anlayıp, idrak edemediğimizi, gereğini yapamadığımızı gösteriyor.

Temiz canların, bir araya gelip topluluk oluşturmalarıyla öyle büyük eserler ve faydalar elde edilir ki, insan, ne kadar üstün niteliklere sahip olursa olsun, tek başına ve yalnızken bu eserler ve faydalar hâsıl olmaz.

Bu yol, daha önce gidenlerin ayak izleriyle dopdolu, sapasağlam bir yoldur.
Bu yolda karşına çıkan tehlikeler, sıkıntılar ve korkular ise; tıpkı unu kepekten ayıran bir elek gibi, insanların iyisini kötüsünü, doğrusunu, yalancısını, yüreklisini, yüreksizini birbirinden ayırt eder.

Dünya, aklı bir işe yetmez, eli bir işe ermez, akılsız, fikirsiz, ruhsuz, duygusuz, milyonlarca insanlarla doludur. Bunlar yeryüzünde tılsım ve cıva gibi kaynaşır dururlar. Yüz binleri, milyonları veya milyarları bulan sayılarına bakarak bunlar için: ‘Ne kadar da çoklar!’ deme!
Sayısal değerlendirme hiç de doğru bir bakış, doğru bir görüş ve doğru bir değerlendirme değildir.
Hâlbuki gerçek değerlerine ve kıymetlerine bakılacak olsa,
Belki bu milyonlarla sayılanların gerçekte koskoca bir hiç,
Bu bir veya birkaç sayılanların da bin, yüz bin, hatta milyonlar sayılmaları gerektiği anlaşılır.

2118 Toplam Görüntüleme 1 Bugün

Mustafa ATALAR

1955 yılında Trabzon Şalpazarı'nda doğdu. İlk öğrenimini Trabzon'da, orta öğrenimini İstanbul'da tamamladı. 1979 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat-Maliye Bölümü’nden mezun oldu. 1980-1982 yılları arasında Almanya Köln Üniversitesi’nde Almanca Dil ve İktisadi Sosyal Bilimler Eğitimi aldı. 1982 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Müfettiş Yardımcısı olarak kamu görevine başladı ve bu Bakanlıkta çeşitli görevlerde bulundu. Halen Sayıştay Üyesi olarak görevini yürütmektedir.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir