Tüm dinlerde ve tüm medeni toplumlarda, selamlaşmak insanlar arası iletişimin vazgeçilmezidir. Birçok şekilde selamlaşmak mümkündür. Bu sebeple, selamlaşmayı, belirli kelime ve kalıplara sıkıştırmak yanlıştır. Hele hele selamlaşma şekliyle insanları kategorize etmek yanlış, hatta tehlikelidir.
Selam, herkesin, başkası üzerindeki en masum hakkıdır.
Selam, kişisel güvenliktir. Zira selamlaşma, muhataplarında, güven duygusu yaratır.
Selam, güzellik, hoşluk, ferahlıktır.
Selamı esirgemek, hoyratlık, haksızlıktır.
Selamı esirgemek, kötülüktür.
Selamı esirgemek, tehlikedir, korkudur.
Selamlaşma, herkesin mizacına ve lisanına göredir. Selamlaşmanın şekli, kalıbı olmamalıdır. Herkes mizacınca ve lisanınca selamlaşmalıdır. Selamlaşma abartılı olmamalıdır. Zira abartı selamı amacından saptırır, fonksiyonsuz hale getirir. Selamlaşma, mesaj verme amacına yönelmemelidir. Oysa abartı selamlaşmayı, mesajlaşma amacına boğar. Selam olmaktan çıkarır…
Selam, bir sözdür, bir dilektir, bir gülüştür, nihayet güler yüzdür.
Selamlaşma, iyi iletişimin en önemli gereği ve aracıdır.
Selamlaşma, beraberliktir, dayanışmadır.
Selamlaşma, ihtiyaçtır.
Komşu komşunun güler yüzüne, gülüne muhtaçtır…
DEĞİL Mİ…