TARLASINI YAĞMURUN ALTINA ÇEKMEK

İnsanın tarlası varsa, ekip biçiyorsa, yağmura da ihtiyacı var demektir.

Modern teknolojinin sağladığı, her zaman verimli olmayan, birikmiş su ve pahalı bir yatırımı gerektiren sulama imkanlarını bir yana bırakırsak; yağmur yağmadığı sürece tüm emekler, yapılan tüm yatırım boşa gidecektir.

Yağmur duası gibi psikolojik tatmin yanı daha fazla olan ve yağmur bombası gibi kesin olmayan yöntemleri saymazsak; yağmurdan faydalanmak için yapılacak tek eylem beklemektir.

Zavallı tarla sahibinin kısa geleceği için gerekli kaynağı sağlaması, emeğinin karşılığını alması ve yaptığı onca masrafın heba olmaması için yapabileceği tek eylem beklemektir…

O kadar ki, bu bekleyiş, hasattan payı olanlar ve nihayet başkaları için de hayati önemdedir.
Nihayet herkes için beklemekten başka yol yoktur.

Aslında insanların hayatındaki tüm olaylar, tarla sahibinin durumu gibi değil midir…

İnsanlar yağmur benzeri bilinmezlerin gerçekleşmesi ümidiyle, gelecek için emek harcayıp, para harcayıp sonra da beklerler. Beklerler ki, yağmur benzeri bilinmezler gerçekleşsin ve onlar da emeklerinin ve yatırımlarının karşılığını alsınlar… Aynı tarla sahibinin ve hasattan yararı olanların durumu gibi beklerler, beklerler… Yağmur benzeri bilinmezler gerçekleşirse, ne güzel; gerçekleşmezse, yeniden denemek gerekir…

Hayat böyle akar gider. Yağmur bazen yağar, bazen yağmaz… 

DOĞANIN OLAYI, OLAYIN DOĞASI BUDUR…

ASLINDA YAĞMURUN YAĞMASI KADAR, SİZİN TARLANIZA YAĞMASI DA ÖNEMLİDİR.

Gerçekten bazen yağmur yağar, ancak sizin tarlanıza bir damla düşmez. Sağanak yakınlarda dolaşır durur. Bir kaç kilometre mesafedeki tarlalar sulanırken, sizinki kuraktır.

Yağmurun yağıp yağmayacağının bilinmezliği ile bizden öncekilerin yağmurla ilgili tecrübeleri, terazinin kefelerini bir bu yana, bir o yana ağdırıp dururlar. Tecrübelerden yararlanmak, meteorolojik bilgilere göre hareket etmek akıllıca olduğu gibi, nihayet bu bekleyiş de ahlaklı bir bekleyiştir.

BİR YOL DAHA VARDIR ASLNDA …

TARLAYI YAĞMURUN ALTINA ÇEKMEK. 
TABİİ Kİ BAŞKA BİRİNİN TARLASININ ÜSTÜNE VEYA ONUN YERİNE… 
YAĞMUR NERDEYSE TARLA ORADA, 
NE GÜZEL SEFA OLUR DEĞİL Mİ…

Fakat bu iş tarla sahipleri için ancak bir fantaziden ibarettir. Çünkü tarlayı yağmurun altına çekmek mümkün değildir.

TARLASINI YAĞMURUN ALTINA ÇEKMEK,
tarla sahipleri için ancak bir fantazi sayılabilirse de; gelecek planlarının gerçekleşmesi, yağmur benzeri bilinmezlerin oluşumuna bağlı olan herkes için durum bu kadar fantastik değildir.

Öyle ki bazı insanlar, tüm planlarını yağmurun yağacağı bölgeyi tahmin etmek üzerine kurarlar. Yağmurun nereye yağacağını iyi tahmin ettikten sonra, gerisi kolay artık,
TARLAYI ALIP YAĞMURUN ALTINA GÖTÜRECEKSİN.

BAZI KİŞİLER BU İŞTE O KADAR MELEKE KAZANMIŞLARDIR Kİ, 
HİÇ YAĞMURSUZ KALMAZLAR. 
ONLARIN TARLASI HEP YAĞMURUN ALTINDADIR. 
TABİİ Kİ BAŞKALARININ TARLASININ ÜSTÜNDE ….

Tarlasını yağmurun altına çekenleri, siyaset başta olmak üzere, bürokraside ve hatta ticarette çokça görmek mümkündür. Rüzgar kimden yana esiyorsa, yani güç kimdeyse onun yanında yer almak, onun sözcüsü ve hatta akıl hocası olmak bu insanlar için bir melekedir, çok zorlanmazlar… Kuraklık zamanlarında o bölgede olanlar artık altta kalmıştır ve yağmurdan nasipleri yoktur. Bu yetenekli kişiler, yağmur bulutları ile beraber başka bölgelere hareket eder, rüzgarı takip eder, çeker giderler… 

HER DEVRİN ADAMLARI,
HER DEVRİN ADAM OLMAYANLARI…

TABİİ YAĞMURUN DA ÇOĞU ZARAR. 
BİRAZ TARLAYI DİNLENDİRMEK LAZIM. 
AMA ÖYLE YAPMAZ BU TAMAHKARLAR… 

SONUNDA…

TARLA YORULUR… 
BAZEN DE TARLAYI YAĞMURUN ALTINA ÇEKELİM DERKEN, AFETİN ALTINA ÇEKİVERİRLER. 

ÖYLE YA YAĞMURUN BİR YÜZÜ AFET!!! 

AFET OLUR, DOYMUŞ VE YORGUN TOPRAK BU AFETİ KALDIRAMAZ… 

ARTIK TARLA ÇAMUR VE BATAKLIKTIR… 

HASAT MÜMKÜN OLMAZ… 

HASAT MÜMKÜN OLMADIĞI GİBİ, TARLA DA ELDEN GİDER, ELDE AVUÇTA NE VARSA O… 

HATTA ONLAR DA ZAMAN İÇİNDE TÜKENİR GİDER… 

TABİİ HAZIRA DAĞ DAYANMAZ… 

OYSA DİNLENMİŞ TARLALAR ZAMAN ZAMAN OLUŞAN AFET YAĞMURLARDAN BATAKLIĞA DÖNÜŞMEZLER…

AKLIN YOLU BİR…
AKIL VARSA…

1566 Toplam Görüntüleme 1 Bugün

İsmet SAYHAN

Doçent Doktor. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, yüksek lisansını Konya Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Bölümünde, doktora çalışmalarını da Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Bölümünde tamamladı. Halen Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalında görev yapmaktadır.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir