OKUMA TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ

Aday memurlara okumayı bir alışkanlık haline getirmelerini, öğrenmeyi bir aşk haline getirmelerini tavsiye ederim. Birbirlerine kitap hediye ederek sosyal, kültürel ortam oluşturmalarını salık veririm.

Bizim neslimiz kitap nesli iken yeni neslin dijital nesil olduğu şeklinde sınıflandırma yapan yazarlar var. Hatta günümüzde insanları dijital dünyaya olan mesafesiyle değerlendirenler var. Dijital dünya üzerine doğmuş kişilere dijital yerli, sonradan dijital dünya ile tanışmış, e-postası olan ve sosyal medayayı kısmen kullananlara dijital göçmen, bir e-postası bile olmayan sosyal medayadan habersizlere de dijitel yabancı denmektedir.

Geçenlerde bir yayınevi kitaplarımın yeniden basımına talip oldu. Sekiz mizah kitabını verdim Yayın editörü inceliyor. Söylediği şey “Bizi kitabın kalitesinden ziyade ticari getirisi ilgilendirir.” Sonra hacim olarak zayıf bulduğum “Memur Olduğumu Kimseye Söyleme” kitabına baktı, inceledi. “Artık çok sayfalı kitaplar okunmuyor. İçinde boşluklar olmalı. Çabuk tüketilmeli. Günümüzde insanların fazla zamanları ve tahammülleri yok. Bu kitap bu bakımdan elverişli ” dedi.

Günümüzde insanların ciddi bir şekilde dikkat dağınıklığı yaşamakta bu nedenle uzun süreli bir okumaya okumaya tahammülü zorlanmaktadır. Dikkat dağınıklığının en önemli sebeplerinden biri dijital dünyanın artık hayatımızı kuşatmasıdır. Sürekli e-postalarımıza gelen mesajlar, facebooktan yapılan paylaşımlar, İnstegrama konulan fotoğraflar, twettirden ani gelen iletiler, zihnimizi meşgul etmektedir. Şimdilerde kişilerin bu iletilere bakma aralığı 5-10 dakika arasında değişiyormuş. Kişiler bir kitap okurken sık sık ara vermek cep telefonuna göz atmakla uzun soluklu okumaya enerjileri kalmamaktadır.

Ben ders anlatırken öğrencilerin ilgisine bakıyorum. Bir yandan beni dikkatle dinlemeye çalışırken, fırsat buldukları her anda sıranın üzerinde bulunan cep telefonlarını control ediyorlar. Geçen Bir Üniversite hocası seminerde, “Fakültede ders verirken öğrencilerin telefonlarını ders başında toplayıp ders sonunda verdiğini” anlattı.

Bir zamanlar televizyon yeni çıktığında televizyon yayını başladığında, televizyon açılır, televizyon yayını bittiğinde kapanırdı. Tüm zamanlarımızı hayatta işimize yaramayacak programları seyretmemize yol açan televizyona o sıralar “aptal kutusu” ismi verilmişti. Sonunda televizyonu ancak ihtiyaç halinde açmasını kapamasını öğrendik.

Şimdi sorunumuz bizi işgal eden cep telefonunun, internetin, sosyal medyanın ancak ihtiyacımız kadar hayatımızda yer almasını sağlamaktır. Onu doğru kullanmak ve araya uygun zaman mesafeleri koyarak bağımlılığımızı ortadan kaldırmaktır.

Dijital dünyadan kopamayız ancak onu doğru kullanarak dikkat dağınıklığı sorunumuzu aşabiliriz. Bu şekilde güzel kitaplar okumaya hem zamanımız hem de tahammülümüz elverebilir.

3180 Toplam Görüntüleme 2 Bugün

Durdu GÜNEŞ

1962 Kahramanmaraş Elbistan doğumlu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Kamuda sırasıyla Çevre Sağlığı Teknisyenliği, Ruhsat İşleri Şefliği, Sosyal bilgiler Öğretmenliği, Avukatlık, Hukuk Müşavirliği, I. Hukuk Müşavirliği, Genel Müdür yardımcılığı görevlerinde bulundu. Türk Hukuk Dergisi Genel Yayın Kurulu Başkanlığı, İdarecinin Sesi ile Hukuk ve Demokrasi Dergisi yayın kurulu üyeliği yaptı. Kişisel gelişim ve mizah ağırlıklı kitapları bulunmaktadır. Yazıları ve şiirleri çeşitli dergilerde yayınlanmaktadır.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir