Yıl 1998 sanırım. Henüz bilgisayar evlerde yaygın değil ve internet de pek bilinmiyor.
O zamanlar markalı bilgisayar alamıyoruz; paramız oldukça, parça parça topluyoruz. Bir ana kart, üzerindeki soketlere şunu bunu takıyorsun. Kasa, ekran, klavye derken birkaç ayda işlem tamam. Anı içinde anı olsun. En yüksek Ram 2 MB. Ana kartta hazır yeri varken 2 MB RAM daha alacağım. Satıcı diyor ki, abi ben satmak isterim tabi ama ne gereği var boşa para harcıyorsun. O da haklı. Nihayetinde bir bilgisayarımız oldu.
Yazılımlarda Türkçe dil desteği yok denecek kadar sınırlı. Zaten Türkçe seçeneği varsa bile İngilizcesini tercih ediyorsun.
Zafer Çarşısının arkasında internet servis sağlayıcı bir şirket olduğunu duydum. Gittim, abone oldum. Telefon hattı üzerinden bağlantı sağlanıyor, 14.400 kbs. Modem üzerinden telefon numarasını arıyorsun. Meşgulse tekrar. Modemden gelen ve anılarımızdan silinmeyecek ciyaklamalardan sonra kullanıcı adı (Username) ve şifreyi (Password) ilgili yerlere yazıp bağlan (Connect) düğmesine tıklıyorsun, işte sanal âleme duhul oldun.
Bir zaman sonra bağlantı denemelerimde bu hesapla zaten oturum açık mealinde uyarılarla karşılaşmaya başladım. Bu nedir diye sorduğumda, şifren ele geçirilmiş olmalı dediler. E değiştirelim o zaman dedim. Şirket çalışanları, bizim şifreyi bilmememiz lazım, siz kendiniz değiştirin dediler. E, nasıl değiştireceğiz dedim. Size mail göndeririz dediler. Aman dedim, mail Türkçe olsun, anlayalım. Tamam dediler. [1]
Yüce Danıştay’da henüz daktiloda saman kâğıt çağını yaşadığımızdan, maili okuyabilmek için eve gitmemiz gerekiyor. Akşam hesabımla oturum açılmamış bir anı yakalayıp internete girdiğimde baktım ki mail gelmiş ve içeriği sahiden Türkçe.
Şifreyi nasıl değiştireceğimi anlatan mail şöyle başlıyordu:
“Hitite telnet yapıp login olun….”
Devamını okudum mu bilmiyorum, okumuşsam da hatırlamıyorum.
Ben de cevap yazdım:
“Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Zahmet edip Türkçe yazıp göndermişsiniz. Ancak yine de anlayamadığım birkaç noktayı size sormam gerekiyor.
Benim bildiğim Hitit eski bir Anadolu Uygarlığı. Harabelerini mi arayacağız?
Diyelim bulduk. Telnet’i nasıl yapacağız. Hani tel ve net ayrı ayrı ne demekler biliyorum ama ikisi bir araya gelince ne oluyor ve nasıl yapılıyor onu bilmiyorum.
Diğer taraftan, Telnet’i ben yapıyorum, Login’i de ben oluyorum. Bu arada Hitit’e ne oluyor?”
Ertesi gün şirketten aradılar. Şifreyi değiştirmişler. Login olmadan şifrem oldu. İyidir.
[1] Dedim Kız Yaşın Nedir Dedi Başımdır / Dedim Kız Kalem Nedir Dedi Kaşımdır / Dedim Kız On dört Nedir Dedi Yaşımdır / Dedim Kız Sümbül Nedir Dedi Saçımdır / Dedim Kız Sar Boynuma / Dedi Olmaz Olmaz / Muhabbet Olsa Olur Ah Nece Olmaz Olmaz / Yar Nece Olmaz Olmaz
