Camiden ayakkabı çalma yanarsın, cıss!

Camiden ayakkabı çalmanın cezası amma da çokmuş!

Sanmıyordum, bilmiyordum öğrendim.

11 Temmuz2016 günü( sıradan; önemli ve kutsal bir gün değil) eve giderken Zeytinburnu Tepebağ – Dutluk Camiine akşam namazını ikame için girdim. Ayakkabımı ve markalı güneş gözlüğümüde içine koyarak sağ cenahtaki ayakkabılıklara terk ile başlamış olan cemaate yetiştim, Rabbim kabul etsin. Karnımın acıkmışlığınında tahrik ettiği acelelikle selamı müteakip hemen ayakkabıma koştum. Maalesef yerinde yeller esiyordu. Mecbur İmamın vazifesini ikmalini bekledim( 15 dak). Kameraların çalışmasını sordum. Daha iki gün önce; IP vede HP türleriyle yenilemişler. Kumanda PC’si Dernek Odasında idi, başkan yardımcısına telefon edildi ve gelişi 15 dak. sürdü. Görüntüler süperdi bunun üzerine polise haber verdim, aksi halde soğuk bir su içip gidecektim. Cematten bir grupla görüntüler üzerinden hırsız totosu oynadık: şu meymenetsiz adamdır dedik ııh. Kesin şu tipi kayık vatandaştır diye attık: tutmadı. Nur yüzlü yakışıklı bir gençti. Ai. ülkesi göçmeni birine benziyordu. 15 dak. sonra polis geldi. Bir imaj aldı görüntülerden: muhtemelen yakınlarda yeni bir iş üzerinedir etrafı kolaçan edelim deyip ayrıldılar. 10 dak. sonra ayakkabı ve gözlüğüm üzerinde hırsızla geldiler. İfadeler falan…

Bir ay sonra bir sms geldi adliyeden, Eylül 21 saat 10.30 da 17. A.Ceza mahkemesine bekleniyordum aksi halde… Daha önce çok kez şahit olarak gitmiştim. Yazılır çizilir ve mahkeme hep uzun bir zaman sonrasına “talik” edilirdi. Heleki şimdilerde memleket toz dumanken. Tarihimde ilk kez müşteki sıfatıyla davet ediliyordum. Ne değişecekti ki? Amaan, nasılsa havanda su dövmek deyip sallıyacaktım ki e- devletten dosyaya bir göz attım. Hırsızım tutuklu idi, geçerli adres ve kimlik ibraz edemediğinden itirazı da reddedilmiş, bir sürü muamale yapılmıştı. Ve en önemlisi TCK 142. maddesi gereği yargılanıyordu. Sırf 142. maddenin tarihi anısına hürmeten ( bir zamanlar 141, 142 ve 163 çok çok bilinen maddelerdi) metnine baktım:

Nitelikli hırsızlık

Madde 142- Hırsızlık suçunun;

a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında… İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Anaa. Madem öyle banada mahkeme kahrına katlanmak farz oldu deyip gittim Bakırköy Adliyesine. Hayret tam saatinde tüm taraflar hazırdı. Hiç beklemediğim bir ortamdı, filmlerdeki gibi interaktif tartışmalı zevkli bir yargılama oldu. Baronun görevlendirdiği Avukat aslanlar gibi savunuyordu. Dünya göçmenlik tarihi ve fakirliği üzerine hiçte akıcı olmayan mavallarını bile dinledik. Taraflar bol bol sorular sordu cevaplar aldı. Bir ara not: bazı hukukçu dostlarla yaptığımız değerlendirmede sayıları çok az da olsa kimi avukatların barodan ücret almakla yetinmeyip yoksul müvekkillerinden de akçe sızdırmak suretiyle etik ve tüzel istismarda bulunabildikleri sonucuna vardık, söz meclisten dışarı.

Bana doğru yollar kapandı bil / Varsa yaran sar yolu varken

Bizi defterinden,hiç durma sil / Bu dava benimdi benim zaten – soner arıca

Savunma ve sanık eylemi yadsıyamadıklarından onun niteliğine yönelik kampanyaya giriştiler. Sanık tam namaza duracaktı aylardır görüşemediği annesi telefonla aradı. Elemanımız heyecanla uçarak kendini dışarı atmak istedi ayakkabısını almaya yöneldi oda ne? bir müslüman tamda orada namaza durmuş; önünden asla geçemezdi, ne yapsın öte yandan annesinin kontörcükleri gidiyor, el mahkum eline ilk ilişen benim cici ayakkabıyı kapıyor ve konuşarak dışarı çıkıyor, ayakkabıdan birde bonus olarak gözlük çıkmış hiç farketmeden cebine koyuyor. Anacığıyla konuşması bitince tekrar getirip koyacaktı haliyle, lakin konuşma biraz uzamış hemde epey 20 dakika kadar, üstelik bir marketin önündeydi, kendinde değil ya oraya kadar koşmuş, konuşmuş, kendiside hayret etti neyse karşı rafta ekmekleri gördü bari bir ekmek alayım, maazallah biter falan dedi, demez olaydı: Polis! Yani çalma kastı sıfır sadece iade edilmek kastıyla kullanma vardı.

Tecrübeli Hakimin bu hikayeye inanmakta olduğunu gördüm, ara sorular yöneltti makul cevaplar geldi. En son bana sordu: hala şikayetçi olup olmadığımı? Bende ifademi verdim. Dakikaları tek tek saydım O, alt alta yazıp topladı: en az 50 dak. dedi. Çalınan ayakkabı çakma- imitasyondu ve fakat orijinali 800 tl. yani en az 8 ayakkabı ederindeydi, sıradan tesadüf alınma değildi. Ayrıca farz namazına imamın hemen arkasına durulduğundan hiç kimse arkadaki ayakkabılık yakınında namaza durmamıştı. Görüntülere bakıldı evet o alan bomboştu. Bu ifadelere karşın Hakim sanığı bayağı sıkıştırdı, elemanda şapı şekere karıştırdı. İfadem kesinlikle muhakemenin akışını değiştirdi. Yani gitmekle iyi bir iş yapmış oldum.

Taraflara tekrar son sözleri soruldu, Savcılık makamında çok genç bir kadın hukukçumuz oturuyordu sanırım staja başladıklarının 15. günü kura çektirilenlerdendi.

Ve karar: Sanığın eylemine uyan TCK 142. maddesi a fıkrası gereği 3 yıl hapisle cezalandırılmasına…

Akabinde tahfifat. Bu tahfifat’ı özellikle yazdım; son yıllarda arapça tabela ve vitrinlerde hep okuduğumuz kelime: hafiflikler, indirimler, hafifletmeler. Anladımki fiyatlar ne olursa olsun sıkıntı değil, yeterki tahfifatı çok olsun!

Neticeyi kelam: Öncelikle kendi nefsime diyorum ki:

  1. Küçük büyük demeyelim tüm davalarımızı en yüksek duyarlılıkla takip edelim; onun bunun öngörüsüne, vehim veya fantazisine ne bileyim laga lugasına bırakmayalım.
  2. Çalmak yasal olarak yasak, dinen haramdır. Sakın hiç bir şeyi çalmayalım. Özelliklede dini veya dince kutsal sayılan şeylere hiç el değmeyelim; Cısss, çarpılırız! Dünyada da ahrette de onlara dokunanlara katmerli cezalar uygulanıyor anlattığımız misaldeki gibi.

Mahşerde tahfifatınız bol olsun!

38494 Toplam Görüntüleme 1 Bugün

Ali Taşkın BALABAN

1958 yılında Eskişehir’de doğdu. Ankara Ü. S. B. F'ni bitirdi. Yurdun çeşitli yerlerinde memur olarak çalıştı. Antalyada ikamet etmektedir.. * Facebook Sayfamızı Beğenebilirsiniz: buradan abone olabilirsiniz ve yazılarımızı kolayca takip edebilirsiniz. * Yazıların üstündeki benim adımı tıkladığınızda benim tüm yazılarımı içeren 5 - 6 sayfalık menü açılır oradan istediğinizi tıklayarak okuyabilirsiniz. Yorumlar vasıtası ilede yüksek fikirlerinizi iletebilirsiniz. Lütfedip okuduğunuz için teşekkürler.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir