Adana metropol’ ünün kuzeyinde toros silsilesinin bir yükseltisi de “Kızıldağ”dır. Bu dağın eteklerinde modern garabetlerimizden biri olan Kızıldağ yaylası bulunur. Garabet dememin nedeni aç gözlü “bazı” insanlarımız sayesinde ormanlık alanlarında yaylalarında talan ile berbat edilmesidir. Bu çevreci duyarlılığımızı ifadeden sonra gelelim sadede.
Bu hafta sonu on kişilik bir gruptuk. 5 Nisan sabahı Kızıldağ Yaylası Aytaç Durak Bulvarı sonuna araçlarımızı park ettik. Burada tabanvaylarımıza binerek Kuzey-batı istikametinde şırıl şırıl şırıldayan çavlanlar refakatinde Kızıldağın ardına dolaştık. Bir moladan sonra gidişin tersine bir güzergahla dağ tavaf ile geri dönüldü. 5.5 saatlik bir yürüyüş böylece hitam buldu. 25 km civarında yüründü ( hissedilen mesafe 40 km. idi).Güzergahın %70 inin bol karlı oluşu yürüyüşte harcanılan eforun yükselmesine neden oluşturdu. Şükür vukuatsız dönüldü tabi Hidayet’in olayını saymazsak; Hüdo bir vadiden geçerken boyunca kara saplandı dibinden bir derenin aktığını fark edince kendi olanaklarıyla kurtuldu.
Malum bu grubun bir özelliği de dağ ve tepeleri boş bırakmazken engin denizleri ve derinliklerini de ihmal etmemek. Bu cümleden olarak ta gelecek haftalarda sahil yürüyüşü ve deniz dalışlarını gündemine aldı bakalım nasip nasıl olacak.
Fotoğraflar