MALEZYA’DA SANATÇI OLMAK!

Avril Lavigne 24 yaşında genç, güzel, seksi bir rock yıldızı… Kanadalı… Çok da ünlü!

Yoksa tanımıyor musunuz? Hiç adını da mı duymadınız! Hiç dinlemediniz mi?

Nasıl yani?

Bu cümleler oğlumdan yadigâr bana. Dinlediği bir şarkıyı sormuştum bir gün; kim söylüyor diye… İsmini söyledi… Hiç ilgim olmamış, veri tabanımda da o isme ait ufacık bir iz bile yok!… Meğer nasıl da ünlü bir rockçıymış…

-Nasıl yani anneciğim tanımıyor musun? Hiç dinlemedin mi? Adını da mı hiç duymadın?-

Nasıl aşağıladı beni! Savunmaya çalıştım kendimi! Nereden bileyim ben yenileri diye… Demesin mi 1970’li yılların sanatçısı bu… O zaman ben 2 yaşındaydım desem… Ya da rockla hiç ilgim olmadı desem daha da komik kaçacaktı!

Sustum… Karşımda 18 yaşında genç bir adam vardı çünkü…

Sessizce kabullendim bilmediğimi…

Ve şimdi size satıyorum bu cümleleri.

Ama yine de komik bir yönü var! Hiç üstünüze alınmayın sakın… Çünkü inanın ben de daha düne kadar hiç tanımıyordum Avrilciğimi!

malezyada_sanatci_olmak-1Gazetede yer alan bir haber başlığı ile gündemime oturuverdi. Haber başlığı aynen şöyle:

“AVRİL, MALEZYA İÇİN FAZLA SEKSİ, GELMESİN”

Avril’in kim olduğu konusu önce ilgilendirmedi tabiî ki… Ama Malezya’yı görünce…

Aylarca “Türkiye Malezya olur mu”yu tartıştıktan sonra… Bu kadar ilgi doğal tabi…

Haberi okuyunca koptum ya…

Efendim, Malezya’da, muhalefetteki aşırı İslamcı Pan-Malezya İslami Partisi, 29 Ağustos’ta Kuala Lumpur’da yapılması planlanan Avril Lavigne konserinin, şarkıcının sahnede “fazla seksi” hareketler yaptığı gerekçesiyle iptal edilmesini istemiş!

Acaba kızcağız rock şarkılarını hiç kımıldamadan söylese kabul edilir miydi?

Bu Partinin gençlik kolu yetkilisi Kamarulzaman Muhammed, Avril için, “Bizim için çok seksi… Malezyalı izleyiciler için faydalı değil. Halkımızın, gençlerimizin bu gösterilerden etkilenmesini istemiyoruz. Biz temiz sanatçıları istiyoruz” demiş!

Fayda-maliyet analizi yapılmış! Sonuç: ‘Bu sanatçı bize yararlı değil’!

Ayrıca temiz sanatçı diye yeni bir kategori de oluşturulmuş!

Bir temiz sanatçı var! Bir de kirli sanatçı! Seçiyorsun, alıyorsun! Pardon ya karpuz mu seçiyoruz! Seçiyorsun dinliyorsun olacak doğrusu! Ama öyle hemen kafana göre karar vermek de yok! Seçmenin de kriterleri var! Şaka gibi yani…

İnsan her gün yeni bir şey öğreniyor! Öğrenmenin yaşı yokmuş!

Malezya’da sahne performanslarını düzenleyen bir talimatname varmış ve kriterler de ona göre belirleniyormuş!

Talimatnameye göre Malezya’da şarkı söyleyecek sanatçının göğüsten dize kadar inen kıyafetleri olmalıymış! Peki göğüs çatalı görünecek mi acaba ya da diz kapağı! Onun da bir ölçüsü vardır herhalde değil mi?

Kıyafetlerin üzerinde uyuşturucuyla ilgili resim ve yazı bulunmaması gerekiyormuş! Bak bunu tuttum işte… Adamlar haklı…Uyuşturucu ile ciddi ciddi mücadele ediyorlar!

Zaten geçtiğimiz yıl kadınlara eşlerinden, babalarından ya da patronlarından izinsiz yurt dışı yasağı da getirmeye çalışmışlardı Malezya’da…Gerekçe olarak da uyuşturucu ticaretinin önüne geçmek istiyoruz demişlerdi… Efendim bu ülkede en fazla kadınlar kullanılıyormuş uyuşturucu ticaretinde de! Kadınları korumak istiyorlarmış! Ondanmış… Yoksa başka anlamlar yüklemek öküz altındaki buzağı bölümüne giriyormuş! Başka bir niyet yokmuş!

Sonra tepkiler üzerine bu yasağı sadece 21 yaşın altındaki kadınlara uygulamaya başlamışlar! Malezya’da kadın olmakla da ilgili değil tabi konu! Tamamen masumane bir uygulama!

Hemen çarpıtmayalım konuyu! Gene gidecek bir yerlere konu!…

Gelelim yine Malezya Sahne Performanslarını düzenleyen talimatnameye…

Sanatçılar sahnede zıplamayacak! Hoplamayacak! Oldukları yerde sallanabilirler mi acaba!

Bağırmayacak! Ses oktavlarını ölçen bir cihaz koyuyorlar kesin sahneye!…

Ha bir de seyircilere sarılmaları ve onları öpmeleri de yasak! El değdirebiliyorlar mı hayranlarına acaba!

Kesin halkın ve sanatçının sağlığını düşünüyorlardır! Başka ne gibi bir anlamı olabilir ki!… Gerçi 2006’da ülkede konser veren Pussycat Dolls grubunun ahlak kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle organizatörleri para cezasına çarptırmışlar ama olsun kesin sağlıktır konu canımmm!

Daha neler vardır kimbilir bu düzenlemede… Şurası bir gerçek, Malezya’da sahneye çıkabilmek zor zanaat! Sanatçı olacaksın, sanatını icra ederken talimatlara uyacaksın! Malezyalı sanatçılar kesin ezberlemişlerdir bu talimatları ya da belki sanatçılıktan vazgeçmişlerdir!

Bence bizim medyadaki arkadaşların bu konuya da bir el atmaları gerekiyor! Günlerce “Türkiye Malezya Olur mu” tartışmaları sırasında ekip ekip bu ülkeye gidip ekranlardan, gazete sayfalarından bize bu ülkeyi farklı bakış açılarıyla vermediler mi? Belki bundan da bahsetmişlerdir de ben kaçırmışımdır!

Olsun bence “MALEZYA’DA SANATÇI OLMAK” başlıklı haberlere ihtiyaç var! Ben bunu medyadaki arkadaşlarıma önermeliyim en acilinden!

Hem böylece hem ben bilgilenirim hem de bizim sanatçılarımızdan Malezya’da konser vermek isteyenler! Kim bilir belki de bizde pıtrak gibi her bir köşeden çıkan adlarına sanatçıyız diyerek gerçek sanatçılara haksızlık edenler bile buradan kendilerine pay çıkarabilir ve Türkiye’nin nasıl bir cennet olduğunu her gün magazin programlarında haykırabilirler!

Malezya ile Türkiye’yi niye yan yana getirdim şimdi durduk yerde! İçim fesat benim içim!

Avril Lavigne’e gelince… Bu güzel kızımızı acaba bu organizasyon öncesi bunlardan haberdar etmişler midir ki organizatörler… Acaba o da bu talimatnameyi öğrenmiş midir ki… Gerçi daha Malezya Kültür Bakanlığı yetkilileri konser izni için henüz karar vermediklerini açıklamışlar ama… Güzel ve seksi kızımızın bu konular nedeniyle canı sıkılmış ve çok da üzülmüşse hemen ülkemizde bir konser ayarlayalım kendisine…

Niye mi?

Bak Avrilciğim!

Bizde fayda-maliyet analizi yapılmaz sanatçılara…

Bizde istediğin kıyafeti giyebilirsin…

Sahnede hoplayabilir, zıplayabilirsin…

En kıvrak danslarını yapabilirsin…

En yükseğinden bağırabilirsin…

Hayranlarına sarılabilirsin…

Hatta onlarla öpüşebilirsin bile…Gerçekten…

Biz de yasak yok…

Gerçekten!

Sahne performanslarını düzenleyen bir talimatname de yok!…

En azından şimdilik!

Çünkü Avril bizde demokrasi var! Talimatname çıkarmak için vatandaşlarımızın yarısının bu uygulamaları gerçekleştirecek yetkililere “evet” demiş olması gerekiyor! Kalan yarısının düşünceleri değil çoğunluk önemli bizde!

Sen bakma ABD’den Richard Holbrooke’ın Türkiye ile Malezya’yı ılımlı İslam demokrasisinin uygulandığı iki örnek ülke olarak göstermesine!…

Sonra da Şerif Mardin Hocamızın “Türkiye Malezya olur ya da olmaz diyemem” demesiyle de “Olur muyuz olmaz mıyız” diye günlerce aylarca tartışmamızın bile bir anlamı yok!

Hatta Malezya Başbakanı’na bile bir bilen olarak “Türkiye Malezya Olur mu” diye sorma noktasına gelmemizin bile bir anlamı yok!

O yüzden de sen gel fazla zaman geçirmeden biz de konser ver!

Belki ben de oğlumu alır(tabii benimle gelirse!) seni izlemeye, dinlemeye gelirim…

Ne dersin Avrilciğim hala talimatnamemiz falan yokken gelir misin bize!

malezyada_sanatci_olmak-2

1388 Toplam Görüntüleme 1 Bugün

Nesrin SEVİMLİ

1968 tarihinde Isparta’da doğdu. 1989 yılında Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümünden mezun oldu. Basın ve Halkla İlişkiler Danışmanı olarak kamu ve özel sektörde deneyim kazandı. Halen “Sektörel Stratejik İletişim Danışmanlığı” yapan NeSS İletişim'in Genel Koordinatörü. “Canının istediği gibi” yazmayı seviyor ve keyif alacağınızı umuyor…

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir