Diyarbakırı Başkent yapalım

Türkiyenin güney doğusu yüz yıldır fena karışık. Tüm ortadoğu gibi. Her yanı hatalar yumağı. Dahili ve harici bedhahların fink attığı tarih. Aynı süreç hız kesmeden devam ediyor. Ve tabii ki ölümler, acılar, huzursuzluklar. Maddi ve manevi çöküşler.

Biliyoruz ki bu coğrafyada huzur, refah ve insanca yaşamak ayrışıp bölünmekte değil birleşip, bütünleşmekte.

Maalesef özellikle harici bedhahlar bölgede yeni minik devletçikler örgütleme işlemlerine hız ve gerçeklik kazandırıyorlar. Bunlardan biride bizim güneydoğumuz. Vaziyet içinden çıkılmaz noktalara götürülüyor. Maalesef geçmişin hatalarını dikkate alan iyi niyetli tüm çabalar akim kalıyor. Hal böyle olunca radikal çözümler gündeme geliyor.

Doğuda “Siyasetname” batıda ise “ Regimine Principum” denilen pek çok eser vardır. Ülkemizde bu nevi kitaplardan Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig ve Nizamülmülk‘ün Siyasetnamesi ve yine Niccolo Machiavelli’nin Prensi pek meşhurdur.

Sultanlar veya Krallar için kaleme alınmış olan bu eserlerde onların sahip olması gereken nitelikler, yönetmenin koşulları ve kuralları anlatılır. İdeal bir devlet örgütünün nasıl olması gerektiği belirtilir ve kötü yönetimlerin zararlı sonuçları açıklanarak yöneticiler uyarılır.

Bu önerilerinden önemli biri de ikamete ilişkindir. “Oturmadığın veya gitmediğin yer senin değildir.” Uzaktan yönetilen beldelerdeki hakimiyet sıkıntılar yaratmaktır. Terside müthiş avantajlar sağlayacaktır. Hatta Makyavel Osmanlıdan örnekle bu görüşü pekiştirmektedir: Sultanlar Bursada oturmak yerine payitahtlarını Edirneye taşımakla Trakyaya tartışmasız hakim olmuşlar, İstanbulu da fethedebilmişlerdir. Bu gibi örnekleri çoğaltmak mümkün.

Kısacası başkenti Diyarbakır’a taşımak bir çok sui emeli ve çabayı tarihin çöp kutusuna atacaktır.

Bu işlem için anayasal bir tartışma ve çalışmayada gerek yoktur. Hali hazırda zaten pek çok merkezi idare birimi Ankara dışındadır. Ayrıca pek çok ülkede birden çok başkent uygulaması vardır.

Ankarada yasama ve yargı hayatını sürdürür, yürütme Diyarbakır* merkezli oluşabilir hatta bölgeye dağılabilir. Ulaşım ve iletişim imkanlarının çok artmış olması bunu mümkün kılmaktadır: Dicle sahilinde bir C.Başkanlığı külliyesi, Mardinde Turizm, Ş.Urfa’da Tarım Bakanlığı, GAP idaresi ve DİB. Yüksekovada MİT Müsteşarlığı, Vanda Emniyet GM, Tuncelide JGK ve KİK…

Bu konuda yapılacak yatırımlar terör harcamaları yanında devede kulak kalır.

Ha ileride ne olur, ihtiyaç olursa bir ayağımızı tekrar Edirneye koymamızada engel yok.

* Eğer bir el atarsak adınıda düzeltelim “ Diyarbekir” veya Diyarıbikr ( Virginia).

50749 Toplam Görüntüleme 1 Bugün

Ali Taşkın BALABAN

1958 yılında Eskişehir’de doğdu. Ankara Ü. S. B. F'ni bitirdi. Yurdun çeşitli yerlerinde memur olarak çalıştı. Antalyada ikamet etmektedir.. * Facebook Sayfamızı Beğenebilirsiniz: buradan abone olabilirsiniz ve yazılarımızı kolayca takip edebilirsiniz. * Yazıların üstündeki benim adımı tıkladığınızda benim tüm yazılarımı içeren 5 - 6 sayfalık menü açılır oradan istediğinizi tıklayarak okuyabilirsiniz. Yorumlar vasıtası ilede yüksek fikirlerinizi iletebilirsiniz. Lütfedip okuduğunuz için teşekkürler.

Bunları da sevebilirsiniz

Diyarbakırı Başkent yapalım” için bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir