UMUT

Ilık bir sonbahar rüzgarı, savurdu beni
Sisli akşamların, bulanık sabahlarına
Nöbet kokan çamların arasından
Gece treniyle uğurladığım
Masum hayallerim…
İlaç kokan bir hastane nöbetinde;
Çaresizliğime besteler yaptığım,
Düzensiz taşlara adını yazdığım,
Devriye nöbetlerine gittim usulca.
Karanlıkta korkuyu sevdiren çamları,
Selamladım saygıyla…pervasızca..
Kütahya ayazına meydan okuyan,
Maltepe dumanlarım nerdesiniz?
Hani türkü söyleyecektik?
İki-dört nöbetlerinde.
Hürriyet türküleri…
Bir de mavi gömlek giyecektim,
Hürriyete uçarken tel örgülerden,
Sessizce tüttürecektim son sigaramı,
Oyuncağını suya düşüren çocuk gibi,
Birde ağlayacaktım kana kana,
Yaşadıklarıma… Yaşayamadıklarıma…
Seni yaşayacaktım,
Nefeslerde,
Seherde.
Dizlerime başını koyan,
Bir yığın şiirle,
Sek sek oynayacaktım,
Çamların altında.
Sonra ruhum bizi izleyecekti,
Bir günbatımını yaşarken,
Sessizce…
Şiirler yazacaktım ağlamaklı
Basit heceli
Dikenli
Üzerine yeşil sevda kırpıntıları
Serpecektim.
Adını Umut koyacaktım şiirimin
Sonra düet yapacaktım Umut’la,
Akşam karanlığının,
Karşı konulmaz derinliğine
Kapattım gözlerimi,
Görüyorum seni…

1543 Toplam Görüntüleme 2 Bugün

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir