Dinlemek ayrı bir sanattır ve insanı başarıya götüren güzel bir huydur. Dinlemek, belli bir kültürel seviye ister ve bir eğitim işidir.
Sokrat, kendisine konuşma dersleri verilmesini talep eden bir öğrenciden, o dönem için yüksek sayılacak bir meblâğ ister. Öğrenci; “Ben bu parayla iki tane hoca tutabilirim.” diye söylenir. Sokrat; “İyi ama ben bu parayla sana bir konuşmasını, bir de dinlemesini öğreteceğim.” der.
Fıkra dinlemek, mizah kültürümüzle yakından ilgilidir. Dinlemesini bilmeyen insanlara fıkra anlatmak da söz israfıdır.
Fıkra dinleme konusunda mini bir kılavuz hazırladım. İşte bu hususta birkaç tespit;
1) Mark Twain; “Kibar bir insan bir fıkrayı sürekli ilk defa dinleyendir.” diyor. Bu nezakete dikkat edilmelidir.
2) Konuyla ilişkili bir fıkra anlatıldığında; “Bir fıkra da ben anlatayım.” diye sohbeti fıkra anlatma seansına dönüştürmeyiniz.
3) Mizah, belli bir seviyeniz varsa zihninizde yankı uyandırır. Mizah kültürünü geliştirmek için o alandaki kitapları okumanızda fayda var. Mizah aynı zamanda matematiksel zekâ gerektirir ve matematiksel zekâyı geliştirir.
4) Fıkra bir hazırlık bir sonuç bölümünden oluşan bir bütündür. Biri bir fıkra anlatırken araya girmeniz fıkranın etkisini bozar.
5) Fıkrayı anlama zekâ işidir. Anlamadığınız halde anlama rolü yapamazsınız. Kendi jetonunuzu fıkracının düşürmesine çalışmayın.
6) Bazı fıkralar kıssadan hisse çıkarmak için anlatılır. Bazı fıkralar ise absürd olup sadece güldürmek amacıyla anlatılır. Absürd fıkralardan da kıssadan hisse çıkarmaya kalkarsanız yeni bir fıkraya konu olursunuz.
7) Daha önceden bildiğiniz ve hoşunuza giden fıkrayı; “Bir daha anlat.” diyerek arkadaşınızı zorlamayın. Mizaha yaklaşımınızla zekânız arasında bağ kurabilirler.
8) Her fıkrada gülme beklentisine girmeyin. Bazı fıkralar koltuk altı gıdıklaması değil, beyin gıdıklaması şeklinde etki yapar. İçin için gülebilirsiniz. Ya da doğrudan beyinsel zevk alırsınız.
9) Fıkra dinlemenin de uygun bir yeri ve zamanı vardır. Nejat Uygur, arabasıyla tatile giderken jandarma trafik çevirmiş. Jandarma, Nejat Uygur’u görünce; “Abi ben sizi tanıdım. Sen şu televizyondaki komik adamsın. Abi bize komik bir şeyler söyle de gülelim.” Nejat Uygur’da “Sen asker değil misin? O zaman sen de bir savaş yap ta ben seyredeyim.“ demiş.
10) Fıkra yoluyla havaya bir taş atılmışsa başınızı altına tutmayın. Varsa yeteneğiniz yeni bir fıkra ile tesirsiz hale getirebilirsiniz.