İşte hayat hikayesi

1958 yılında doğmuş. Hatta 13 ağustosta. Bu tarih kesin. Her ne kadar daha o zaman Mernis projesi yoktu diye itiraz edenler olsa da bu böyle. Babası onun doğum tarihini sigaranın jelatinli kağıdına yazmış sonrada kimsenin karıştırarak okuyup oynayamayacağı evde ki en muhkem yer olan Kuran ı Kerimin içine saklamıştı. İlk Okulu bitirmeden de gidip o bilgileri kafa kağıdına yazdırdı. Kuranı fazla karıştırmama sadece onun ailesine ait bir nakise değildi elbette. Malum, Yüce Türk milleti Kuranı çok sever, aşırı hürmet gösterir ama aynı oranda okumaz. Hatırlayınız Osman Gazi, Şeyh Edebali tekkesinde kaldığı odada bir Mushaf ı şerif görmüş ve onun yanında yatmayı edepsizlik belleyip sabaha kadar yatmamıştı. Anlaşılıyor ki Mushaf onun hayatının bir parçası, obasının temel aksesuarı değildi.

O zamanlar Türkiye’nin %78 i kırsalda yaşardı. Kırsal insanı da gıslavet ve derby lastik ayakkabıları giyerdi. Sana yağını enteller yerdi ve İstanbul sosyetesi henüz tam teşekküllü değildi.

İt peşinde koşabilir ve eli sopa tutar hale gelince ( 5 – 6 yaşlarında) köylü ve ebeveyn baskısıyla tamamen gayri iradi üstelik kayıt dışı istihdam yöntemiyle hayatın hem de çalışma hayatının içine iteklendi. Önce at, eşek, inek gibi büyükbaşların bakımı üzerinde stajlarını tamamladı. Akabinde atandığı görev nedeniyle koç – koyun – kuzu, teke – keçi – oğlak – çebiç, kıl ve yapağı hülasa küçükbaşlar konusunda da derin bilgi birikimi elde etti.

Daha kötüsü muhatapları bu hayvan gruplarının izbetleriydi( izbet: yöresel bir kelime olup, sürüye uyum sağlayamayan arıza, engelli ve illetli yaratıklardır.) bunun anlamı önemli yardımcıları yoktu; eşek ve sürü köpekleri gibi. Elemanların çoğu ya ağır hastalanır ya ölürdü. Fecr-i sâdıkla işbaşı yapar yatsı ezanını işitmekle sopa bırakırdı. Dağ, tepe, çayır, bayır dolaşır dururdu. Büyüdük sıra ot, çöp, saman, börtü – böcek sahalarında da ihtisas kesbetti. Bir hadisenin mala davara zarar verip vermeyeceği konusunda epey meleke sahibi oldu.

atb_hayat_hikayesi_2

Doğayı sevemeden ve keşfedemeden onu yaşamıştı ve de hiç kopamadı.

Moderniteye geçildiği çağlarda aileye kondor marka bir radyo alınmıştı. Cuma sabahları anlatılan Dede Korkut hikayeleri ve arkası yarınlar onu çok etkilemiş böylece duygusal ergenliğine katkı sağlamıştır. Yetişme evresinde pek çok kişi ve kuruluşun onun üzerinde asla ödeyemeyeceği büyüklüklerde hakları oluştu. Yine layık olmadığı nice iyiliklere mazhar oldu.

İlerleyen süreçte insan ve kent yaşamında alelade yerini aldı. Halen geçimini taşrada memurluk yaparak kazanmaktadır.

953 Toplam Görüntüleme 1 Bugün

Ali Taşkın BALABAN

1958 yılında Eskişehir’de doğdu. Ankara Ü. S. B. F'ni bitirdi. Yurdun çeşitli yerlerinde memur olarak çalıştı. Antalyada ikamet etmektedir.. * Facebook Sayfamızı Beğenebilirsiniz: buradan abone olabilirsiniz ve yazılarımızı kolayca takip edebilirsiniz. * Yazıların üstündeki benim adımı tıkladığınızda benim tüm yazılarımı içeren 5 - 6 sayfalık menü açılır oradan istediğinizi tıklayarak okuyabilirsiniz. Yorumlar vasıtası ilede yüksek fikirlerinizi iletebilirsiniz. Lütfedip okuduğunuz için teşekkürler.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir