HINZIR MUHABBETİ

İlçeye geleli altı ay olmuştu. Daha doğrusu sürgün geleli. Yoksa burada altın dağıtılıyor olsa bile gelmezdi. Ne Şam’ın şekeri, ne Arabın yüzüydü.

Herkesle kötüydü burda. Daha gelirken dolmuş şoförüyle bozuşmuştu. O neyse de ilk günden biricik lokantacıyla kavga etmesi hiç de hayrına olmamıştı. Haftasında ikinci görev vermeyen Belediye Başkanıyla limonileşmesi de apayrı bir dertti. Hele iktidar Partisi İlçe Başkanının fare ilacı konusundaki ricasını reddetmesi ateşle oynamaktı, ama oldu bir kez. Herşey bir yana da şu gece yarısı hastaya götürüp, beş parasız güle güle yapan sayın vatandaşlar yok mu, hiç çekilmiyorlardı. Memur takımıyla da arası iyi değildi. Kulüpte kimse onu okey karesine almıyordu. Veteriner Kazım Bey kimseyi takmıyordu. Kafasına göre takılıyordu. Sanki herkes ona domuz gibi bakıyordu. Bu sanı zamanla onun herkesi domuz gibi görmesiyle sonuçlandı. Ama dert değildi. Burdan öte yol Sibiryaydı ki oda Türkiye’nin dışındaydı.

Bakanlık habire istatistikler istiyordu. Bıkmıştı Kazım Bey bunlardan. Boğa Faaliyet İstatistiği; “ineklerin başını mı tutalım yani?” diyor atıyordu bir sayı. “Hindi sayısı, tavuk, keçi sayısı”…. At gitsin. Ama yaban domuzu sayısına gelince iş değişti. Kazım bey çok ciddi ve resmi çalışmalardan sonra kendince gerçeğe en yakın rakamı buldu. Tam 17.623 Bu sayı yıllarca ile, İlden Bakanlığa hiç değiştirilmeden arz edilip durdu. Yıllar gelip giderken Veterinerler de geldiler gittiler.

Veteriner Seyfi Beyin ilk dikkatini çeken şey bu sayı oldu. Araştırdı, inceledi ki bu ilçe ve civarında hiç yaban domuzu yoktu. 50 yıldır da gören olmamıştı. Bu istatistiği sıfırlamak en iyisiydi ama, önce azaltmalı diye düşündü: 122 dedi. Bir kıyamettir koptu. Bakanlıktaki ilgililer şoke oldular. Türkiyenin nerdeyse yarıya yakın domuz varlığına sahip bu güzide ilçemizde neler olmuştu? Ya o hayvancıkların akibeti ne idi? Hemen Faxlar çekildi. Yaban domuzlarındaki bu korkunç azalmanın nedenlerinin araştırılması; ihmali görülen görevliler varsa işlem yapılması, günlük raporlar gönderilmesi isteniyordu. İlden ilgili-ilgisiz ancak öfkeli bir sürü kişi gelip gidiyordu. İlçe örgütü şaşırıp kalmıştı. İşin içine birde gazetecilerle, yeşillerde katılırlarsa ayıkla pirincin taşını. Gizli toplantılar sonunda ÇOK GİZLİ bir rapor hazırlandı. “Domuzlar geçen yılki sürek avı dolayısıyla azaldı.” Herkes nefeslendi bir süre. Ama Bakanlık yutmamıştı bu numarayı. Sürek avına ilişkin onay var mıydı, kaç avcı katılmış, kaç fişekle kaç domuz vurulmuştu? Bunların tutanaklarının asılları gönderilmeliydi. Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyıktı. Zordu Seyfi beyin işi.

Neyse ki ilk raporda domuzların öldüklerine dair bir kesinlik yoktu. Bundan hareketle, -çevre avcılarından da özür dilenerek- yeni formüllü bir rapor hazırlandı. “Sürek avında hiç domuz öldürülmedi, ancak avcılardan korkan “hayvanlar çevre il ve İlçelere kaçtılar.” Oh olsundu. Topu başkalarına atmışlardı. Gerisi dert değildi. Ne var ki Bakanlık kül yutmuyordu. Çevre İl ve İlçe istatistikleri taranıyor, kaçma olayından dolayı bir artışa rastlanamıyordu. Artık bu iş herkes için bir onur meselesiydi. Derhal çevre İl ve İlçelere de çok sert yazılar yazıldı, ilgililer hakkında soruşturma açılacağı bildirildi. Ortalık birden bire karıştı, ilçe örgütü gerçekten de zor durumdaydı. Kimse makamında bulunmak istemiyordu. Arayanlar habire bağırıyor ve herkesi suçluyorlardı. İlçe örgütünde herkes Seyfi Beye sitem ediyordu: “Bu belayı sen açtın sen temizle.”

Uzun, son bir rapor yazdı Seyfi Bey. Kaçan domuzların sağ-salim yuvalarına döndüklerini, halen 17.623 adet olup sayılarında bir değişiklik olmadığını ve keyiflerinin de gayet iyi olduğunu belirtiyordu.

Ortalık süt-liman oldu. Taşkın sular yatağına döndü, olanlar da unutuldu gitti.

Günlerden bir gün Seyfi Bey İlçenin eski nüfus sayımlarına göz atıyordu. Geçen sayımdaki 17.624 rakamını görünce o kör döğüşünü ve eski meslektaşını hatırladı. Tatlı tatlı gülümserken;

-Bak hınzıra diyordu, Kendini sayıya dahil etmemiş.

2287 Toplam Görüntüleme 1 Bugün

Ali Taşkın BALABAN

1958 yılında Eskişehir’de doğdu. Ankara Ü. S. B. F'ni bitirdi. Yurdun çeşitli yerlerinde memur olarak çalıştı. Antalyada ikamet etmektedir.. * Facebook Sayfamızı Beğenebilirsiniz: buradan abone olabilirsiniz ve yazılarımızı kolayca takip edebilirsiniz. * Yazıların üstündeki benim adımı tıkladığınızda benim tüm yazılarımı içeren 5 - 6 sayfalık menü açılır oradan istediğinizi tıklayarak okuyabilirsiniz. Yorumlar vasıtası ilede yüksek fikirlerinizi iletebilirsiniz. Lütfedip okuduğunuz için teşekkürler.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir